Sosyal Medya

Güncel

Libya’daki iç savaş IŞİD’e yarıyor

Batılı devletlerin havadan verdiği destekle, Kaddafi’nin devrilmesinden beş sene sonra, Libya’ya müdahale ihtimali giderek artıyor.



IŞİD, Irak'tan çekilirken ve Suriye'deki varlığı da tehdit altında görünürken örgüt Libya'da giderek güç kazanıyor. 2 Åžubat'ta Roma'da düzenlenen IŞİD'e karşı uluslararası mücadele koalisyon toplantısının gündeminde ağırlıklı olarak Libya ele alındı. 22 Ocak'ta Paris'te gerçekleÅŸtirilen toplantıda ABD Genel Kurmay BaÅŸkanı Joseph Dunford, Libya'daki IŞİD varlığına karşı “etkili bir askeri operasyon” gerçekleÅŸtirmeyi planladıklarını açıkladı. O tarihten bu yana ABD ve Ä°ngiliz askerlerinin yerel milislerle baÄŸlantı kurmak üzere sahada oldukları teyit edildi.

Trablus-Tobruk İhtilafı

Libya'yı IŞİD açısından verimli bir ülke haline getiren şartlar aynı zamanda muhtemel bir dış müdahale planını da zor duruma sokuyor. Ülkede yirmi aydır devam etmekte olan iç savaş IŞİD'in Libya'da yayılmasını kolaylaştırdı. Ülkenin batısında Trablus'taki Ulusal Kurtuluş Hükümeti'ni destekleyen Mistaralı, Berber ve İslamcı milisler Şafak Operasyonu'nu yürütüyor. Doğuda ise düzenli ordu güçleri ve eski rejim destekçilerinin koalisyonundan oluşan milisler tarafından Şeref Operasyonu devam ettiriliyor. Şeref Operasyonu'nu İslam karşıtlığı ile bilinen General Halife Haftar kontrol ediyor. Haftar, operasyonu başlatmasının hemen ardından Tobruk'ta bulunan ve uluslararası olarak tanınan Libya Genel Ulusal Kongresi'ni lağvetmiş ve hükümetteki İslamcı meclis üyelerini kovmuştu.

IŞİD'in Libya'da yayılması her zaman kolay olmadı. 2015 yılı ortalarında doÄŸu vilayetlerinden Derna'yı ele geçirme giriÅŸimi bölge aÅŸiretlerinin güçlü direniÅŸiyle karşılaÅŸtı. Ancak o zamandan beri yerel güçlü cihat yanlısı gruplardan Ensar'uÅŸ Åžeria'nın milislerini kendi safına katmasıyla yaklaşık 160 km.lik bir alanın kontrolünü ele geçirdi. Bu alan içinde özellikle Trablus ve Bingazi arasında bulunan, sahil hattının en önemli yerlerinden biri olan Sirte ayrı bir önem arz etmekte. 
Sirte'nin ele geçirilmesi ile birlikte IŞİD doğuya doğru yayılma ve Sidra ve Ras Lanuf bölgelerindeki petrol tesislerine saldırma şansını elde etmiş oldu. Sayıları beş bini bulan Petrol Tesislerini Koruma güçleri ise IŞİD'in bu tesislere zarar vermesine karşın tesisleri korumaya pek de gönüllü görünmüyor gibi.

IŞİD'in Libya'daki varlığından dolayı duyulan endiÅŸeler, ülkedeki iç savaşın sona erdirilip “ulusal mutabakat” hükümetinin kurulması yönünde diplomatik giriÅŸimlerin hız kazanmasına sebep oldu. BM aracılığı ile muhalif taraflar arasında 17 Aralık 2015'te Fas'ta imzalanan barış anlaÅŸmasının bir an önce yürürlüğe konması bekleniyor. GeniÅŸ kapsamlı bir destek saÄŸlanamadığından anlaÅŸmanın erken, zamansız imzalandığı belirtilmiÅŸti. Her iki tarafın temsilcileri imzacıların sadece kendilerini temsil ettikleri belirtilmiÅŸti. Bütün bunlara raÄŸmen BM, Trablus merkezli hükümetin üyelerinden Fayez Sarraj'ı kurulacak yeni hükümetin baÅŸbakanı olarak atadı.

25 Ocak'ta Tobruk hükümeti teklif edilen yeni hükümeti reddetti ancak değişiklikler yapıldığı takdirde barış planını kabul edeceklerini açıkladı. Talep ettikleri en önemli değişiklik anlaşmanın 8. Maddesi'nin kaldırılmasıydı. Bu madde başkanlık konseyine silahlı kuvvetlerinin ve güvenlik güçlerinin başındaki kişiyi atama yetkisi veriyordu. Bahsi geçen maddenin yürürlüğe girmesi, Libya'nın en güçlü adamı olmak isteyen General Haftar'ın durumunu tehlikeye sokuyordu. Dış güçlerin özellikle de Mısır'ın desteği ile General Haftar doğudaki hâkimiyetini koruyor.

Ya AnlaÅŸma Olmazsa?

BM barış anlaşmasını tekrar açmayacağını söyledi. Trablus'taki hükümet kararını bildirmedi ancak başbakanı Halife el Ghawi, yeni hükümet güçlerini batı bölgesine girmek istedikleri takdirde tutuklamakla tehdit etti.

Ordu içindeki ayrışmazlıklar eninde sonunda General Haftar'ın doğuda zayıflamasına sebep olabilir. Batıda ise kendisine karşı duyulan nefret had safhada. Şu aşamada Libya'da ortak bir yönetimin oluşturulması, savaşan güçlerin bir araya getirilmesi ve IŞİD'e karşı Batılı güçlerle tek bir ittifak kurulması pek mümkün görünmüyor. Libya halkı, BM'ye eski temsilcisinin Haftar'ı desteklemiş olmasından dolayı güven duymuyor. Ayrıca savaşmaktan yorulan halkın yaklaşık bir milyonu yetersiz beslenme gibi sorunlarla karşı karşıya. 500 bin aile ise yerlerinden edilmiş durumda.

Peki Libya bu durumdayken Batı'nın IŞİD'e karşı mücadele için ülkeye müdahale etme planı nasıl işleyecek? ABD Dışişleri Bakanı John Kerry Roma'da öncelikle mutabakat hükümetinin kurulması ardından talep edildiği takdirde askeri desteği verilebileceğini teklif etti. Bu yüzden Tobruk ve Trablus hükümetlerine bir uzlaşmaya varmaları için uluslararası baskı devam edecek gibi görünüyor.

IŞİD ise petrol tesisleri ve alt yapısını hedef alarak Libya'nın tekrar tek ve istikrarlı bir yapıya dönme ihtimalini ortadan kaldırmayı hedefliyor. Ülkedeki petrol üretiminin daha fazla düşmesi ile Libya'daki insani durum daha da kötü bir hal alacak.

Aslı The Economist'te yayınlanan makale Melahat Kemal tarafından Timetürk için Türkçe'ye çevrilmiÅŸtir.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.